12 Ocak 2008

Ben de mimerim!

Mimlenmişim, ters meditasyon tarafından. Ben de tam bir şeyler yazmayı düşünüyordum, o esnada gördüm. Hem mim zincirinde bir halka olayım, hem de yüksek ateşten dolayı uykusuz geçirdiğim saatlerime renk katayım dedim bu şekilde. Bir post önce "ufak ufak nezle oluyorum..." yazmıştım, şimdi yatalak oldum. Battaniyeyle oturuyorum. Boğaz, bademcik filan tükendi, yutkundukça acıyor. Burun, silmekten kıpkırmızı oldu. Ağzımı kapatınca nefes alamıyorum. Sürekli açık ağzım ile suratımda şaşkın bir ifade taşıyorum, sanki bir şeyden korkmuş gibi görünüyorum. Kıştan bir kez daha nefret ediyorum. Yaz istiyorum, kızgın kumlar ayaklarımı yaksın istiyorum, sıcaktan bunalıp vantilatörü tişörtümün içine sokmak istiyorum, calippo yemek istiyorum, "klima pis çarpar" muhabbeti yapmak istiyorum.
Neyse mim konumuza dönelim "yapmak zorunda olduğumuz halde bir türlü yapamadığımız kolay işler". Lan ne detaylı mim konusuymuş, şimdi ben bunu bir yerlere çekicem, eğip büküp ondan buyruk çıkartıcam ama olmuyo. Öyleyken böyle olup da böyle olduğu halde öyle olamayan... gibi bir şeymiş. Düşündüm şimdi aklıma geldi, ben hap yutamıyorum. Olmuyo, öyle ağzıma koyup da suyla filan bütün halinde indiremiyorum hapı mideye. Bir anda kalıyor boğazımda, bir iki defa boğulma tehlikesi atlattım ondan sonra vazgeçtim hap kullanımından. Halbuki şimdi kullansam, belki bu iğrençliği üzerimden daha kısa sürede atacağım, sağlığıma daha çabuk kavuşacağım ama olmuyor. Böyle düşününce de hızla iyileşebilmek için yapmak zorunda olduğum ama yapamadığım bir şey olarak değerlendirebiliyorum, hee bir de kolay bir şey olarak. Yani yapmak zorunda kalmışken yapmadığım, eee yapamadığım aslında... kolay olan yapılacak işlerden beceremediklerimin... Öeğ bu ne beaa!
Bir de dişçiye gidemiyorum ben, hayatımda oturmadım dişçi koltuğuna. Ona da gitmek zorundayım aslında. Yani şimdi gitmezsem ileride daha fazla oyacak o adam beni. Kerpetenlerle girişicek ağzıma ağzıma, biliyorum. Ama gidemiyorum işte. Birilerinin ağzımın içine kesici, delici cihazlar sokacağı düşüncesi katlanılamaz geliyor bana. Buna da işte zorundayım gibi halbuki değil de olabilir, ama onun gibi yani, off işte yukarıda yazdım ben onu. Heh, şimdi blogumun ilk mimi olarak tarihe geçmiş bu mimi, tanıdıklarıma mimliyorum(Aha bu da mim konusu gibi oldu, iyice aptal oldum, vallahi kimyam değişti. Bir ara böyle bir adam vardı "kimyam değişti" diyen. Kimdi o, ne yapar şimdi nerelerdedir acaba. Tehdit filan etmişlerdi bunu da ondan kimyası değişmişti galiba, insanın kimyası nasıl değişebiliyorsa artık. Plazma olan, gaz haline gelen adam varmış gibi. Bu da nasıl parantezdir, neyi açıklıyordur bilemiyorum, bilmek zorunda olduğum halde bilemediğim rekor uzunlukta parantez...) : Dimple Peach Rock, Okyanustaki Rüzgar

Cevval diyor ki:
Calippo bulun getirin! Kaynatıp içicem, şifa niyetine!
Hastabakıcı filan tutun lan bana! Cidden çok fenayım!
Diş hekimlerinin hepsi aslında dişçidir!

2 ötmük:

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun... Bu yazıyı okuduktan sonra hemen git ezcaneye, Strepsils Pastil al (6 YTL, iyi geleceğine inanıyorum dostum...

inehk dedi ki...

geçmiş olsun..

hap yutamamak zor olsa gerek.. erik çekirdeğini bile yutuyorum ben yahu..
her türlü şurubu da içerim..(şişeyi diktiğim olmuştur..)
kan almak vermek sorun değil..
iğneden de korkmam..
dişçi dert değil..arada bi giderim baktırırım..dişçiye git bak seviceksin.. :D