8 Şubat 2008

Sinsi gibi gider, hiperaktif gibi dönerim!

Aramıza kilometreler girmiş sevdiceğimin yanında şahane 2 hafta geçirip döndüm evime. Bu 2 haftalık süre zarfında blog filan da sahipsiz kaldı tabi. Ben zerre ziklemedim blogun durumunu o başka. Sevgi kelebeği olmuşken byte hesabı yapamıyor insan. Çift olmuşken zaman hızlı geçiyor, her şey eğlenceli oluyor. Mum ışığında saatlerce flash oyun oynadık. Romantizmin dibine vurduk. Seçmece oyunlar keşfettik hatta, çocuklar gibi şen olduk. Evcilik oyunumuzun içine bambaşka eğlenceler kattık, yedik, içtik, seviştik, zaman makinesi icat edip başa sarılası günler geçirdik. Döndüm tabi şimdi evime, kapandım odama yazıyorum o bambaşka. Yazacaklar da birikmedi değil. Mesela hayvani gündem oluştu benim yokluğumda. Gerizekalılar televizyonda alkolü, sigarayı ve benzer kötü alışkanlıkları çağrıştıracak her bi skimi sansürleme kararı aldılar. Aslında ben Lost'un türk versiyonu çekileceğini duyduğumda bir daha televizyon izlememe kararı almıştım, adeta görsel sanatlardan tiksinmiştim, yakın zamanda bir de bunu gördüm, kararımın ne kadar doğru olduğunun farkına vardım. Ama bu sansür kararı ayrı komiklikteymiş. Bu durumda Fight Club tv gösterimi 23dk, Constantine: 16dk, Trainspotting: Hiç... Eee oha onnagoym, lan olur mu böyle şey. Film lan o sığır adamlar, sanat eseri, hayattan öğeler taşımak zorunda. Bu öğeler birleşince de film olmakta, olur mu lan hiç öyle, gerçekten aptal mısınız, yoksa tahminimden çok daha fantastik bir misyonunuz mu var çözemedim ki ben sizi. Anlıyorum yani son seçimlerde şu ülkede yaşayanların hemen hemen yarısının fındık beyinli olduğu gerçeğine hepimiz şaşırdık aslında, ama televizyondaki sarhoş adamdan etkilenebilecek kadar iradesiz olma ihtimalleri kimin aklına geldi tuhaftır. Sırf bu kararı protesto edebilmek için kendimi 7. sanata adamaya karar verdim. Körkütük sarhoş bir adamın, Johnnie Walker şişesi ile kurduğu derin bağları konu alan bir film çekicem. Hayatımı bu filme harcamayı planlıyorum, Cast Away'de nasıl Tom Hanks voleybol topuna ağız burun çizip arkadaş oluyordu onunla, nasıl top denize düştümü o da peşinden atlıyordu, o tadı yakalıyıcam filmde. Ömrümün büyük kısmını bu filmin çekimine adayarak öyle bir şaheser meydana çıkartacağım ki, ne kadar altın obje varsa toplayacak, Oscar'a koşacak. Sırf bu yasak yüzünden de türk kanallarında gösterilemeyecek bu film. Pişman edicem sansürlediklerine. Bu günlerde ortalıkta türban geyikleri dönmekte, karar aldım hiç girmiyicem o konuya. Üzerinde düşünüyorum illaki ama tartışmayı sevmiyorum, dibi olmayan tartışmalardan ölesiye tiksiniyorum.
Bilgisayarımın başına oturduğum gibi takip ettiğim bloglara bir göz gezdirdim,. Çekirdeklerin içlerini bir tabakta biriktirip akabinde hepsini birden yiyormuş gibi hissettim. Kuzen döktürdükçe döktürmüş, Cemali desen fevkalade postlara imza atmış, Pucca pekmez ile kıskançlık kavgalarına tutuşmuş(Pucca'nın aşk macerasından apayrı bir arkası yarın tadı alıyorum aslında ama ben son okuduğumda daha ilk buluşmalarındaydılar). Okyanustaki Rüzgar da döktürdükçe döktürmüş, o döktürdükçe de ben mahçup olmuşum. Mimlemişti halbuki beni, ben mimi yazamadan kayboldum ortalıktan geç de olsa yazıcam o başka, söz valla çok özür diliyorum. Şimdi baktım ters meditasyon rekora koşmuş en son bilge ejderha'yı okumuştum. Daha neler neler vardır bitmemecesine okuyabileceğim, arada bir yapmalı bunu. Buğday ambarında eşek gibi oldum, mısır tarlasında korkuluğun mantığını kavramış karga gibi oldum. Şevk ilen doldum. Çok acaip oldum lan ben. Hava değişimi etkiliyo haliyle bünyeyi.

Cevval diyor ki:
İç Anadolu Bölgesi'ne git, karasal iklimin kralını gör!
Tren devrilmedikçe, tren yolculuğundan keyif al!
Her gün 15dk boyunca bir sigara paketine bir de rakı şişesine bak, RTÜK'ün hayatını etkilemesine izin verme!

4 ötmük:

Adsız dedi ki...

ilk damlayışım. Sırma saçlarınızı görünce uyuz olan bir zamanlar gür ve uzun saçlı olan şimdi babasının genlerine esir olmuş, biboxcin kullanınca bir b.k olacağını zanneden, kelleşmeye yüz tutmuş kafa sahibi bir insan olarak kıskandım. TELEVİZYON İZLEME, SEVİŞ (Make Love not Watch) kampanyamızın fahri temsilcisi yapıyorum sizi. Karasal iklimin Ankarası'na vurmuşum zaten.Trenin kamyona çarpıp raydan çıktığı bir trenin içinde bulundum(Eskişehir-Ankara Cumhuriyet Ekspresi),11 sene sigara içtim bıraktım,baya bir zaman oldu demlenmedim.


www.buzcevheri.com

Okyanu∫takί rüzgar ~ dedi ki...

ben de tam sitem etmek için bloguna gelmiştim '' nerede bu cevval nerede bu portakal neredeysen yeter artık bi ses ver bari de istediğin kadar kaldığın yerde kal '' diyecektim. Bir baktım dönüş yaşanmış. Başlık sevindirik etti bizi =) Güzel . imrendim sahsen ve bilakis tatiline =) Gündem de gündem işte..

Hoş Hoş gelmişsin :)

D!mple Rock dedi ki...

nerdesn kuzen portakal yauuu : ) öf nihayet snunda hatrladn buraları.

msn i, bloğu, herbişeyi boşladın, aşk aklını basndan almıs. oh yarasn bebetoma. ben baya bi daıldım biara uğra bloğa da gör halimi =/
knusalm. özledm.

tkrar hsgeldn.
!
!!
!!!

; )

Fatih Dayan dedi ki...

Bu yazıyı önceden görmemiştim, iyi ki görmemiş idim. "hakkını helal et" bokunu (sansür koymadım, çok iyi oldu; bok bildiğin bok; bok lan bok) yeni gördüm basurum azdı. Harbi böyle bişey varsa, çok sinirlendim lan. Küfür bile edemiyorum nutkum tutuldu. Ulan kantırdaki gibi tire 4 yapsak da alayı geberse bokların.