30 Haziran 2008

Öyleymiş gibi yapmam!

Çok sıcak lan, aşırı sıcak,ter bastı gittim dolaptaki JB şişesinden su doldurdum, içtim. Bir bardak daha doldurdum, onu da içtim. Sonra pratik olayım, sonraki adımlarımı hesaplayayım dedim, JB şişesine tekrar su doldurup, dolaba yerleştirip, daimi soğuk su sahibi olabilmek istedim. Baktım ki JB şişesinin ağzı o tepeden basmalı damacana aparatının plastik musluğunun ağzından küçük. O vakit, lan bu şişeyi suyun yarısını yere dökmeden doldurabilmek imkansız, nasıl olmuş da şişenin içine su doldurulabilmiş, diye düşündüm. JB şişesi de, damacana aparatı da standarttır tahminimce, elinde ikisinden de olanlar deneyip sonucu görebilir. Babam doldurdu herhalde şişeyi zamanında ama nasıl doldurdu? Suyun yere dökülmesini umursamadan şişeyi tamamen doldurma ihtimalini geçiyorum, ben bu evde huni ile de karşılaşmadım henüz, su diye viski içmediğimden de eminim. Nasıl yapabildi acaba, dahi lan bu adam!
Bugün yine sıcaktı, gündüz de gece de sıcak, sıcağın etkisiyle baygın baygın eve dönüyorum, sıcaktan bunalan ev kadınları da bahçeye atmış kendilerini. Apartman bahçesine apartmanın en hamarat(muhtemelen emekli) aile reisi tarafından inşa edilmiş piknik masasına kurulmuşlar. Bahçe kapısından adım attığımda yoğun ilgiyle karşılaştım, hal hatır sordular, "n'oluyo lan" diye düşünürken ev kadınları sigara istedi benden. Neden gidip sigara almadılar da kurtarıcı gibi beni görüp sigara istediler hala anlayamıyorum, sıcaktan herkesin kafası farklı çalışır olmuş. Bahçe kapısı da bizim evin görüş açısına, dolayısıyla babamın da görüş alanına girmekte(Commandos gibi düşün). "veririm ama burası sakıncalı bölge" dedim, evin penceresini işaret ettim. "tamam o zaman gel burada ver" diyerek apartmanın içine çektiler beni. Apartmanın içinde gizli gizli sigara dağıttım.
Ev kadınlarına uyuşturucu satıyormuş gibi hissettim kendimi. Çok enteresan bir deneyimdi cidden. Bana şaka filan mı yaptılar acaba kendi espri anlayışlarına göre, neydi ki şimdi bu.
Baba yanında sigara içmeme, sigara göstermeme, sigara içmiyormuş gibi davranma da ne kadar yaygındır şu topraklarda. Babamla bu derece arkadaşça bir ilişkim olmasına rağmen ben bile yaşıyorum bu durumu, sen hiç tuhaflık arama yani kendinde. Gerçi aslında yanında çıkarıp bir tane yaksam hiç sanmıyorum ki adam bir şey desin, zira içtiğimi de biliyor tabi ki ama işte bu anonim kural işlemiş dna'larıma. Ben kendim rahatsız olurum en başından, öyle arkadaşımın yanında içiyormuş gibi içemem o sigarayı, piç olur.
Aslında düşününce "yokmuş/öyle değilmiş gibi davranma" şekli çok yaygın bizlerde. Hani sigara ayıbı gibi gelenekselleşmiş bir durumu geçtim, en modern haliyle bile ciddi ciddi kurumlar sergiliyor bu tavrı.
Mesela: Devlet, internet kelimesinin açılımının "international network" olduğunu bilmiyormuş, örütbağ kendi tekelindeymiş, siteleri ne kadar engellerse engellesin insanların ulaşabileceğinin farkında değilmiş gibi davranıyor.
Telekom ve bazı GSM operatörleri, sanki internette torrent, mp3 siteleri, paylaşım programları yokmuş, insanların bu imkanları kullandığının farkında değilmiş gibi reklam yayınlıyor. Sınırlı ve dandik arşivleriyle "gelin mp3 indirin, 3 kontöre 3 kıytırık popçu..." gibi kampanyalar başlatıyor.
Devlet adamları, sanki bizi Avrupa Birliği'ne almayacaklarının farkında değillermiş gibi "Avrupa Birliği yolunda attığımız adımlar hede hödö..." diye demeçler veriyor. Lan adamlar 2020 diyo, gerçekten de hala taşak geçtiklerinin farkına varamadıysanız siyasetçi olması gereken son insanlarsınız demektir. Aksi halde de siz bizimle çok temiz taşak geçiyorsunuz manası çıkıyor, hangisi daha kötü bilemedim.
Dindar insan, etrafındaki herkes dini kaidelere göre yaşıyormuş tavrı sergiliyor. Müslüman ülkeyiz diye yeri göğü inletiyor. Lan ülkenin müslümanı mı var, namazında niyazında ülke komple cennete mi gidecek. Din, Allah'la ülke arasında mı ki?
Entellektüel kişi de aynı şekilde, sanki ortalıkta hiç angut yokmuş, herkes söylediğini anlayabiliyormuş gibi öyle bir konuşuyor, öyle bir yazıyor ki. Senin yaptığın göndermeyi çevrendeki on adamdan dokuzu anlayamaz abicim işte, neden bunun farkında değilmiş gibi konuşuyorsun ki sen şimdi, anlatıyor ayağına yatıp kendini mi yüceltiyorsun, masturbasyon yapıyorsan bizi niye alet ediyorsun. Döverim ben seni.
Herkes işine geldiği gibi kendine bir hayal dünyası yaratıyor, o dünyada yaşıyormuş gibi hareket ediyor. Çok saçma lan.
Şu dünyada bir ülke, başka bir ülkeye demokrasi getiriyoruz diyerek bomba attı! Bunun da ötesi yoktur herhalde. Pezevenkler demokrasiyi önceden ahirete kurmuş, demokrasisiz kalmış mutsuz insanları bu şekilde topluca huzura kavuşturuyorlar sanki. İşin aslını sen de, ben de, herkes biliyor zaten, ee sen espriyi kime yaptın. Bir de üzerine neden gerçekten de öyleymiş gibi diretiyorsun ki.
Nereye baksam bir saçmalık, bir anlamsızlık, bir mantıksızlık. Vulkan'lı mıyım neyin ben de anlamadım. Çok saçma çok, herşey öyle mantıksız ki Kaptan Kirk.

Cevval diyor ki:
Dünya'nın çok saçma bir yer olduğunu farket!
Öyleyse öyleymiş gibi yap, değilse yapma!
Demokrasi patlamaz!

21 ötmük:

Rüyacı dedi ki...

EE Cevvalim yine aynı ülke fiilen bitmiş olan ikinci dünya savaşını, diplomatik olarak bitirmek için, Japonya'ya atom bombaları da atmadı mı? Attı. Onca insanı öldürüp yine oncasını sakat bırakıp, gelecek bir kaç nesli felç etti mi? etti. E peki katil nedir diye sorulmalı mı burda?
Evet katliam yapan bir ülkenin, demokrasi dağıtıcam ben demesi de ayrı bir politik güzellik zaten, Politika kandırıkçılık sanatı zati. İnsanlarımızda oldukça politik, O bahsettiğim ülke ise,.... Neyse işte artık.

Fatih Dayan dedi ki...

Öyleymiş gibi yapmak, aslen kapaktır. Defakto kuralların uygulanmadığı durumlarda, onlara saygı olsun diye kalıplarını alıp heykelerinin yapılışıdır. Belki de öyle değildir.

Bakış açısının çeşitliliğini abartan geyikler vardır ya, şişe dolu dersin. "neye göre, kime göre?" derler. Ulan gerçekleri de sidik yarışı bahanesi olarak görmeyin. Hepimiz 31 çeken adamlarız. Nefes alıyoruz, yemek yiyoruz. Ne kadar farklı açıdan bakabilirsin ki?

Bu ilk iki paragrafı [bir şekilde] birleştirirsek: "öyleymiş gibi yapmak" bir savunma işleyişidir.

Aslında yorum, sırf blogunu aralıksız takip ettiğimi söyleyebilmek için bahanedir. Sessiz izlerim ben. Amin.

devrim dedi ki...

bahsettiğin, görmezden gelme, "...rağmen davranma" durumlarıyla beraber, bir göz yanılmasını, bir yalan-dolanı "varmış/öyleymiş gibi" gösterme durumları da pek sinsice işleniyor... bu belgeselde de epey anlatıyorlar: zeitgeist (altyazı da burada)

ama hava çok sıcak ve her şeyin ötesinde, jb şişesine damacanadan gizemli bir teknikle su doldurmayı başaran amcamıza saygılar...

Adsız dedi ki...

Cevvalim bu aralar biraz rolantideydim. Uğrayamadım! Ben mesela sevdiğim için burdayım öyle olduğu için yani.Daha öncede demiştim herşeyi bıraksamda seni herzaman okurum. Yanlızlığımda bir sigarada bana uzatan dost gibisin eyvallah kardeşim.

Herşeyi çok güzel anlatmışsın.Bende altına imza atıyorum!(yazının altına senin değil :P)

inehk dedi ki...

aferim evlat!

Zeugma dedi ki...

Öhöms..19 litrelik büyük damacanadan 2,5 litrelik ağzı gayet dar olan kola şisesine bir damla bile dışarıya dökmeden su aktarabiliyorum.Demek ki ne sihirdir ne keramet,el alışkanlığı marifet :DD Babanın da eli alışmış Cevvalcim.
Yalnız sucuyu çağıracagım zaman damacana 4/1 su doluyken gerçekleşiyor bu.Ağzına kadar dolu olsa biraz zor gibi :DD Damacanayı kucağına alıp küçük şişeyi aşağıda tut ve nişanı iyi al.Ağızları arasında 20 cm kadar mesafe gerekiyor bir de.İlk etapta yanlış yere nişanlarsan dökülür :DDDD

Valla ne dersen de.Senden sigara isteyen kadınları sevmedim.Bir tane de değil.Madem paketi önlerine atıverseydin Cevval..Seni sebil sanmış bu arvatlar :DDD
Biz ki geçende ikram edilen sigarayı bile rahat olup alamamakla ilgili konuşmuştuk değil mi?

Adsız dedi ki...

ABD'nin riyakarlığı ve AB'nin bizimle dalga geçtiğini buraya yorum yazanlar dahil hepimiz biliyoruz ama asıl bunu anlaması gereken yurt içindeki işbirlikçilerine(nam-ı diğer aydınlar)halkın olayın farkında olduğunu anlatmanın bir yolu var mı?

Cevval Portakal: dedi ki...

@rüyacı, adamların hayvanlıklarını, katliamlarını bir yana bıraktım aslında ben. Hani politika kandırma sanatı, o da kabul. Ama kimseyi kandıramayınca böyle çok saçma bir sonuç çıkıyor ortaya, ben ona taktım. Yoksa katil en başından belli, onu tek geçiyoruz.

@fatih dayan, hocam aslında ben de merak eder olmuştum son zamanlarda, tekrar bir yorum ilen dönmüşsün sahalara, diyalogu aktif tutmalı tabi.
Neye göre, kime göre muhabbeti de en gereksiz durumlar üzerine yapılınca hiç çekilmez olur cidden. O vakit karşımda zeki görünmeye çalışan ibiş bünyeyi ortadan ikiye ayırasım gelir. Ayırdıım da görülmüştür aslında.

@devrim gür, hocam belgesel ilgimi cezbeddi, lakin kahrolsun telekom diyorum. İzlemek için 1 gün beklemem gerekecek sanırım, malüm kotalı internetin mucidiyle aynı ülkede yaşıyoruz.
Belgeseli izlemeden de şimdi net bir şeyler söyleyemeyeceğim fakat hani reklamlarda olan bu "öyleymiş gibi konuşma" durumunu anlayabilirim, neticede ticari kaygıdır, kimse yemese de onun öyleymiş gibi lanse edilmesi gerekebilir.
Ama kimsenin yemediğinin açık açık bilindiği ki zaten en başından yenmesi imkansız olan, sinsice olmadığı apaçık ortada bir yalanı sürdürmeye çalışmak, kendi inanıyormuş gibi davranmak çok saçma geliyor bana. Normal bir beynin ürünü olmamalı.

@zehirliörümcek, açıklamak gereksiz hocam, tanıyoruz artık hepimiz birbirimizi. Ki hiçbirimizin de hayatının internetten ibaret olmadığının farkındayız.
Çok teşekkür ederim hocam, ben ki apartmanın tüm kadınlarına sigara dağıtmışım, düşüncemi paylaştığım birine sigara uzatmak nedir ki. :)

@inehk, thanks dude! :)

@kasımpatı, normalde o aparattan dökmek çok zor ama, hani normal musluk gibi tazyiki sabit tutabilsem sorun olmayacak, şişenin içine süzülecek su ip gibi. Bu aparatta tabi her basışta tazyikli su, sonra hiç su, sonra tekrar tazyikli su geldiği için çok zor. Gerçi dediğin gibi dibinde az kalmış bidonu kucaklayıp, doğru açıyı yakalayınca belki o su akışı da sabit tutulabilir. O da çok kolay bir işlem olmasa gerek. Demek ki eli alışmış adamın, dediğin gibi.
Sigara önemli değil, bir açıdan bakınca ben de onların çocuklarını çok göndermişimdir bakkala sigara almaya. Ben sigarayı isterken çekiniyorum, verirken pek düşünmüyorum da neden bakkala gitmediler de benden istediler o çok enteresandı.

@orpen, onlar da farkındadır bence. Yani bir insanın bu durumu farkedemeyecek kadar kafasız olması imkansız, hele de "aydın" sıfatını bir şekilde kazanmış birilerinin. Ama onlar sanki öyle değilmiş gibi yapıyor, neden öyle yapıyorlar ki, çok saçma ama neden ki, ben hiç anlayamıyorum.

Deli Profesör dedi ki...

Şu JB olayı da çok gariptir aslında hocam. Gençliğini içki masalarında yiyip bitirip, tövbekar olmuş baba, o yıllardan yadigar bi şişeyi alır. O şişe önce yıllarca bi çekmece veyahut evin bi köşesinde durur. Sonra evlendiği bi vakit çıkar ortaya ve içine başka şişe yokmuş gibi su doldurulur, içki şişesi daşak oğlanına çevirilir adeta. Görkemli yıllarını bırakmış, içine su bile doldurulamayacak kadar deliği küçük bi obje olmuştur. Aslında bence o deliğin küçük olmasının sebebi su şişesi olacak kadar alçaltılmamaya çalışılmasıdır işletmeciler tarafından. Ama baban gibi bu işin eksperleri yılların tekniğiyle nokta atışı yapabiliyorlar.

Kültür Mantarı dedi ki...

uyuz olduğum diğer MIŞ lar.

kadın olmadığı halde kadınMIŞ gibi yapan erkekler,
erkek olmadığı halde erkekMİŞ gibi yapan kadınlar,
ailesi zengin olmadığı halde zenginMİŞ gibi davranan salak gençler,
yalnız olduğu halde yalnız değilMİŞ gibi davraran insanlar,
okumadığı bir kitabı okuMUŞ gibi yapanlar..
........
bitmez bunlar..
MIŞLAND'a hoşgeldiniz...

Cevval Portakal: dedi ki...

@profesör, ahahaha, hocam şu tespiti ayakta alkışlıyorum. Gerçekten de mesela ben hiç bir evde Jack Daniels veya ne bileyim Absolute şişesini içinde suyla dolapta görmedim. Nedense JB şişesine has bir özellik bu. Dediğin gibi işletmeciler de duruma zamanında uyanmış, bir hamle yapmış ama mani olamamışlar sanırım.

@kültür mantarı, o -miş'ler bitmez hocam. Gerçi farklı cinstenmiş gibi davrananlara da çok bulaşmamak lazım, yani doğaları öyledir belki, belki bir genetik bozukluktur, cevabı bulunamamış derin bir konu bu. Ama sanmıyorum ki sırf iş olsun diye böyle bir hale bürünsünler.
Diğer -miş'ler ise komple denyoluktan müteşekkil tabi, o ayrı.

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

İşte dünyanın tek gerçeği: Dünya çok saçma bir yer :)

Cevval Portakal: dedi ki...

Kesinlikle öyle!

Kültür Mantarı dedi ki...

cevval, yanlış anlaşılacağını gönder dediğimde anlamıştım ama çok geçti. benim eşcinsellere lafım yok. sadece abartılı kadın/erkek davranışı sergileyenlere uyuzum.

evet dünya çok boş. mesala ben dün anladımki, güzel sanılan iranlı kadın gözleri güzel falan değil. kadının bir tek gözü görünüyor, zaten onada acayip makyaj yapıyor. kandırılmışız senelerdir.

gelin hep beraber intihar edip dünyanın saçmalığına bir dur diyelim..

KuPa k1z1 dedi ki...

bende -malı -meliyi sevmem

-hayır KuPa bunu böyle yapma-malı :/ıyk nedenkiyy???
-İnsanları kırma-malı o beni kırıyor ama:/
-yemeğin tadına bakmadan tuzlama-malı.el alışkanlığı tuzlu tuzlu yirim hıh:D
ne bilim hep böyle uyarıcı bir ek gibi sıralanması..hatta kelimeden eki hafif öteye koysan mal oluyor insan sevmiyorum işte:)ayrıca bak bende saçmaladım dünya saçmalıktan ibaretse bunların sebebi dünya değil malesefki dünya üzerindeki varlıklar...Siyasetten anlamadığı halde siyaset yapanlar ve ne gariptirki tüm siyasetçiler kendi çıkarlarını ön planda ayak üstü götürüyorlar yiyorlar bizi.Bizde saçmalayıp her seçimde gidip tıpış tıpış maybe diyip oyumuzu veriyoruz.En büyük saçmalığı o halde biz yapıyoruz...

Adsız dedi ki...

değişik bi yaklamış :)

Taylanov dedi ki...

Lan hocam sen ne güzel yazıyorsun imreniyorum sana ama karşımda sigara içersen kırarım bacaklarını ona göre :p

Bu arada her kelimesi doğru dediklerinin. Düşünsene yotube kapandı başlığı ile Türkiye'yi inletiyorlar ama giremeyeni dövüyorlar.. Evet evet gerçektende bu tavır ile hareket ediliyor. Ben de anlar gibi yapıyorum mesela..

Adsız dedi ki...

Işınla beni Scotty!

(mümkünse başka galaksiye)

Cevval Portakal: dedi ki...

@kültür mantarı, evet ilk yorum yoruma hayli açıktı. Ancak ne demek istediğini anlayabiliyorum. Sırf dikkat çekmek adına eşcinselliğini rahatsız edecek derecede ön plana çıkaran organizmalar diyelim en iyisi. Rahatsız olmamak mümkün değil ondan da.
İranlı kadınlarda burun estetiği de çok popülermiş. Eee zaten gözüken iki yere de o derece önem verdikten sonra güzel olmamaları mümkün değil. Yiyorsa bikiniyle gezip, tüm vücuda güsul tadında aynı bakımı uygulasınlar da güzel görelim.
Toplu intihar bana uyar, en azından iz bırakırız. Neticede herhangi bir tarikat veya inanç doğrultusunda olmaksızın, sırf bu dünya çok saçma diyerek toplu intihar etmiş ilk güruh olaruz. Gaz bulutundan şu vakte kadar dünya tarihinde görülmemiş bir şeyi gerçekleştiririz.

@kupa kızı, valla itiraf edeyim en bende de bir aralar "uyaran kişi" olma gibi bir alışkanlık vardı. En kıytırık mevzularda insanları mantık yoluna davet ettiğimi hatırlıyorum zamanında(yemeği tuzlama örneğinde olduğu gibi), sonra kurtuldum ama o alışkanlıktan, itici olduğumu farkettim etken zamanda.
Sen söyleyince şimdi farkettim de, toplu intihar yerine parti mi kursak acaba. O da çok farklı değil esasında, neticede yine gaz bulutundan şu vakte kadar görülmemiş bir şey olur. Çok fantastik fikirlerim var ülke yönetimi adına, tadından yinmez.

@none, değişik olmazsa yazmanın manası yok ki hocam. :)

@taylanov, hocam o konuda sen de çok haklısın. Bir süredir internet kullanan insanlar olarak, youtube'a nasıl gireceğini bilmeyen insanları hor görür olduk. Ama bence bu yasakların nedeni insanları eğitmek. Mesela ben bu mahkeme kararlarından önce ne DNS'den ne proxyden haberdardım. Siteleri engelleye engelleye hekıra çevirdiler yurdum insanını.

@buzcevheri, viiioovmmmm... kıpı kıpı kıp...(seksenlerin sinema teknolojisi ile moleküllerine ayrılma efekti)

Adsız dedi ki...

Efekt çok iyiydi hocam, kendimden geçtim. hueheuehuekendindengeç =)

daksit dedi ki...

Hayy ağzına sağlıkk özellikle yazının son kısmı çok güzeldi.
Sevgiler.