16 Mayıs 2008

Ormanın kitabını baştan yazarım!

Şimdi diyelim ki, biz şöyle bir 100 kişi, ayrı ayrı işler yapıp para kazanıyoruz, aslında yatıyoruz ama diyelim ki öyleymiş.. Her ay kazandığımızın bir kısmını da bir kenara koyup biriktiriyoruz. Böyle böyle devam ediyor bu, her ay 100 kişinin kazancından kısılan, bir kenarda birikiyor. Sonra havuzdaki miktar büyüdükçe büyüyor. Öyle bir meblağ haline geliyor ki, herhangi birimizin yıllarca çalışıp anca denkleştirebileceği bir rakama ulaşıyor. Tam bu esnada da bir adam gelip alıyor bu parayı, çoluğuyla çocuğuyla gidiyor bir tatil beldesine, hiçbirimizin hayatında görmediği bir lüks içinde 2 günde yiyip bitiriyor. O sürede bize ye deseler o parayı, beceremeyiz, o kültür gelişmemiş bizde. Neyse, sonra bu adam gelip bize diyor ki: "ben bu parayı aha gittim burada yedim". Hani gizli kapaklı yapsa, ses etmese, nerede lan bu para diye araştırırız, suçunu açığa çıkarmaya çalışırız ama öyle bir durum da yok.
Şimdi bizim biriktirdiğimiz bu parayı böyle çarçur etmiş ve bu derece pişkin bir adamı biz ne yaparız. Ne yapacağız, elimiz kolumuz tutuyor, 100 kişi araya alır pişman ettiğimize emin olana kadar meydan dayağı atarız. Emeğimizin çabamızın hırsını çıkarana kadar tahrip ederiz o yüzsüz bünyeyi. Sonra da paramızdan ve kendimizden mümkün olduğunca uzaklaştırırız ki bir daha yapamasın böyle bir şey.
Biz bu adamı dövemiyoruz ama, neden dövemiyoruz? Çünküm adam Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı öyle elle tutulur bir şey değil, uzak bize. Şimdi gidip görmeye kalksan göremezsin, yaklaştırmazlar yanına, korumaları filan var.
Madem durum bu bize kalan tek çare nedir? Tabikine de Fuck The System! demek. Aynen öyle, fakarım ben böyle sistemi! Sistemin suçu ne adam yiyici, diyemeyiz. Sistem işleyecekse her ihtimale karşı devreye girecek bir mekanizma barındırmak zorunda.
Hani ben siyasete pek girmem bu blogda, kişiye de pek yüklenmem eleştireceksem geneli eleştiririm. Alternatifleri ön plana çıkarmak için siyasi kimliklere sataşacak kadar angut değilim. Parti yalakası, şakşakçı, menfaatçi zihniyetten ölesiye tiksinirim. Topluluklardan, fikrini düşüncesini güruha uyduran kalabalıklardan hoşlanmam. Lakin burada durum öyle çarpık ki sataşma gereği duydum.
Kendine "cevval" sıfatını yakıştırmış bir insanın aklının alamayacağı bir pozisyon bu. Binlerce insanın hakkı gasp ediliyor. O binlerce insan mal gibi duruyor, hatta umursamıyor, alışmış onlar. Sanki çok normal bir şey oluyormuş gibi. Nasıl bir sünepelik yavrum bu, eşek misiniz siz. Hani tek örnek de bu değil, neler neler yutulmuş da yakın zamanda karşılaştığım en aleni örnek olduğundan yazdım.
Doğaya atayım ben kendimi diyorum, yıllardır aklımda bu fikir, acaip sıkıldım ben bu işleyişten. Bana şöyle orman içinde bir alan verseler. Deseler ki: "Şu orman senin bölgen olsun, sadece senin yani ülke dışı orası. Hizmet yok, elektrik, su vesaire hiçbir şey yok. Vergi filan da yok dolayısıyla. Ormanda bak başının çaresine." Anında giderim, çırılçıplak koşarım oraya. Sıfırdan başlarım. Oduna taş bağlar balta yaparım. Mağara bulurum kendime, olmadı ağaç dallarından barınak bile yaparım. Su kaynağı bulurum. Ağaçtan yer, tavşan filan avlarım. Sıfırdan öğrenirim her şeyi. Sosyal hayat yok mu -ihtiyacım yoktu zaten. Teknoloji de yok -vardı da ne oldu. Internet de yok -örütbağa koyam sana bişey olmasın. Lost'un finalini öğrenemezsin -boku çıktı zaten. Ölürsün ormanda tek başına -trafik kazasında ölme, olası İstanbul depreminde dümdüz olma, bir manyak tarafından nedensiz yere öldürülme, nereden gelip sektiği belli olmayan kurşun ile ölme, kafana inşaattan kalas düşüp ölme, teröristle bilmemneyle savaşırken ölme, akla gelmez en abuk saçma şekilde ölme... ihtimallerinin yanında ormanda ölme riski komik bence.
Sistem yok, paylaşım yok, teferruat yok, ideoloji, iş, para, mal, geçim, hizmet, kira, alış, veriş, karşılık, statü, kariyer ot bok ıvır zıvır... hiçbir şey yok.
Belki mülteci de alırım ülkeme ileride, bir eş bulurum. Çocuklarım olur, sonra onlar da birer mülteci alır kendine, onların da çocukları olur. Akrabalık bağları kopana kadar mülteci alımı olur ormana, yamuk yumuk çocukları olmasın sonra. Orada en baştan kurulur herşey. Ölmeden önce de yapmaları ve yapmamaları gerekenleri tembihlerim hepsine. Nasılsa deneyimliyim ben, ortalığa sıçıp batırmış bir insan ırkı görmüşüm. Onların hatalarından ders çıkarır, sistemi en başından daha düzgün kurmalarını sağlarım. Cillop gibi bir medeniyetin beşiği olur o orman.
Bana orman vermek, dünyanın geleceği adına yapılmış en karlı yatırım olur. Verin lan bana bir orman, elleşmeyin orada takılayım işte. Geri gelirsem o yüz kişi tırmalasın beni.

Cevval diyor ki:
Yeşili sev!
Uyanık ol, sessiz kalma!
Lost'un boku çıktı!

19 ötmük:

Zeugma dedi ki...

Öncelikle kutluyorum.Harika bir yazı yazmışsın : )
Aklıma ilk gelen;Cumhurbaşkanımızın bu yazıyı okuyabilme ihtimali oldu.Ve bayağı bir yüksek gibime geliyor :DD
Öyle ya..Bir sürü danışmanları,çevreleri,yalakaları vs vardır.En aktif boglar arasında geçiyorsun Cevvaaal:D Bu bakımdan bi de onun yerine koyup okudum yazını.Tadından yenmedi :)
Daha epey bi yazasım var ama yer kaplamayayım çok.
Ormanda yaşama fikri şaka bi yana gayet olabilirliği yüksek,denenesi bir şey bence de.
Nitekim kimi ünlüler benzer fikirlerle Tarzan hayatı yaşadılar epey bir.Örnek:Ergüder Yoldaş,Fikret Kuşkan..
Çekilmiyor hayat çoğu zaman be Cevvalcim..Ben de isterdim cidden.Kimbilir bi gün ormanda komşu olabiliriz.Saygı-sevgi garantisi % 1500 nasıl olsa.Dimi ama? : ))

Adsız dedi ki...

Sevgili Cevval,birgün yaşlandığımda,torunuma veya kızıma şunu söyleyeceğim;

-Yavrum,bir bak bakalım şu adrese "cevalportakal.blogspot.com" yeni birşey var mı?

Blog dünyasına Cevval Portakal!la adım attım.Beş aydır hergün 35 kere açarım sayfayı yeni bir şey var mı diye!Bir yorum yazmış mı?Bir yazı yazmış mı?

Şİmdi yalakalığı bırakıp birşeyler söylemek istiyorum;

Aslında Türkiye'de olan tüm olaylar bizlerin suçu!Valla bak!En baştakilerin bukadar sevilmez,dolandırıcı,üç kağıtcı,karaktersiz olmaları bizim suçumuz!Neden?

Biz,hepimiz;krımızı ışıkta durmayı sevmeyiz,sigaranın izmaritini çöpe atmayız,belediyeler çöp konteynırı koymazlar mahallelere,kasaplarda hayvan işkembelerini iç organlarını sokağa bırakır,emniyet kemeri takmayız biz,bankada sıra beklerken önümüze geçene gıcık olur,başka bir bankada veznede tanıdık varsa ilk biz geçeriz sıranın önüne.Biz malı hep ucuza almak ister hep pahalıya satmak isteriz,blog yazılarımızın kopy paste edilmesine kızarız emek hırsızı diye ama bir sürü korsan malzeme yayınlarız ve başkasının emeğine saygı duymayız.Biz anamıza sövdürmeyiz,bacımıza yan gözle baktırmayız ama başkasının kızına bakıp fantezi kurarız.Biz yaparız biz ederiz.

İmam cemaat ilişikisi bizde tersinedir.Cemaat osurusa İmam neler yapmaz?

Biz herzaman kazan doğursun ister,ölmesine hiç anlam vermeyiz!

Biz nezaman düzgün birer birey oluruz.Ozaman başımızda düzgün olur sanırım.Belkide olmaz.Yani benim anlattıklarım yanlışta olabilir ne bileyim!

Yeşili seviyorum!
Uyanıkım,ama çok uyanık!
Lost'u hiç seyretmedim!

Adsız dedi ki...

Cevval Trene Kaçak Binen Eski Başbakan İstiyorum! Politikaya bulaşmamakla ilgili düşüncelerine katılıyorum.(Her ne kadar siyasi kimliklere sataşma konusunda "angut" luktan payıma düşeni lmış olsam da:) Ama orman olayı beni pek cezbetmedi. Geçmişte yaşanan örneklerin başarısı veya başarısılığı bir kenarda dursun, ben bunun bir kaçış, bir yenilgiyi kabullenme psikolojisinden kaynaklandığını düşünüyorum. Belki biraz Don Kişotluk gibi görünebilir ama düşününce, Don Kişot'un varlığı aslında ne kadar dagüzel bir şey. Kaçmak yerine değiştirmek için birşeyler yapmak lazım değil mi? Düşününce insanlık bilincinin mükemmelllği arayış yolculuğunda geldiği noktadayız aslında. Bize düşen bu "yolculuğu nasıl daha iyiye doğru yönlendirebiliriz" sorusuna cevaplar aramaktır diye düşünüyorum. Bilmiyorum belki yanlış bir düşünce ama kaçmaktan iyidir. Ne de olsa Bu Dünyayı Değiştirmek Elimizde :)

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Bütün bu başa çıkamadığımız durumlardan, tıkır tıkır işleyen sistemden, o sisteme karşı gıklarını çıkarmayan insanlardan dehşete düşen herkes galiba bu orman ya da ıssız ada hayaline sığınıyor. Çünkü aynı şey benimde aklımdan geçip duruyor. Bir koloni kurayım diyorum. Şöyle temizinden bir grup insanı toplayıp gideyim de klubelerde herşeyden uzak yaşayalım.Ne teknoloji ne de bu sadece bir grubun lehine işleyen sistem olsun orada. İnsanlık tarihinde en temiz kalmış en doğru toplumu oluşturalım. Belki tüm dünya bu topluluğa bakar da görür. Vallahi aklımdan geçip duruyor bunlar...

Batuhan Doğu Alkaya dedi ki...

Abi analarımızın babalarımızın çalıştığı yerlerde varsa bir kantin , cafe vs , şu diyaloğu yaşamayanımız yoktur ...

Velet : Abi 2 tost babamın hesabına .
yazsana .. :D

Bende bu işin suyunu çıkarmaya karar verdim bu yazıyı okuduktan sonra .. Artık böyle , gidicem yazdırıcam ..

Velet : Abi 2 tost .. Çankaya hesabına yazıver abi , nede olsa para benim .. Hatta yazmışken 2 de kola yaz sen .. Fazladan fazladan yaz geçir ..

Aaa unutmadan kantin abi , şu ormana her sabah 2 puaça fırlat ne olur ne olmaz cevval belki bulur .. Parasını ben öderim , farklı dünya orası , yok ki parasını yiyecek bir çankayası :D

Zeugma dedi ki...

Boşa aldığım blogumla oynarken Kasımpatı ismimi fazla oynamışım Cevval.O bulut da uçtu gitti:(
Ee.Neolitik çağ blogcusu anlamıyor fazla :)))
Yanii...Şu 3-4 saat önceki Cumhurbaşkanının bu yazını okuma ihtimali olan yorum benim :D
Hee..!!!Unutmadan..Cumhurbaşkanınla ne bu samimiyet ya? :DD Canım,ciğerimler falan??
Askerde beraber miydiniz?
Yine süpper :D

iltiriş dedi ki...

hay senin pratkliğine cevvalciğim ne diyeyim pratik ol ctrl+c kullan diyorsun da bari link verdiğin yerlerde blank target yapki bizde senin sayfandan ayrılmadan verdiğin linki okuyalım kızdım yani haberin olsun

yazın gene bir yerlere dokunduruyor

maalesef bu üle de durum böyle yani şimdi bişe diyecem herkes atlayacak ben kısaca Türk tarihinde osmanlılı ve sonrası da dahil bu tür harcamalarda yavuza kadar geri gidebiliyorum ondan sonra kim geldiyse ha başa ha alta hepsi de özel harcamalarını halka kesmişlerdir

Cevval Portakal: dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Cevval Portakal: dedi ki...

@kasımpatım, teşekkür ederim. Vallahi interneti o kadar didikliyorlarsa belki alır mesajımı. Ders çıkarırsa faydalı olur da Tayyip'e özenip dava filan açarsa şahane iş almış olurum başıma. İşin boku wordpress gibi blogger'ı da engellerler, kabak benim başıma patlar. :)
Dün ben bunu yazdıktan sonra bir oturdum düşündüm. Hani çırılçıplak değil de kafadan biraz araç gereçle gitsem. Balta, çakmak, bıçak, ip, tulum vs... Ortama uyum sağlayana kadar medeniyetin ürettiklerinden bu tip ufak yardımlar alsam kotarırım ben bu işi. Var mı ya öyle orman, ciddi ciddi düşünüyorum he. Şaka değil.
Oluruz tabi komşu, şahane geçinip gideriz. :D
Hemen ilgileniyorum blogla, düzeltirim ben header'ı. Hiç merak etme sen.

@zehirliörümcek, hocam o yıllara kadar blog yazmaya devam edersem. Herhalde arada bir sayfanın girişinde "Kuala Lumpur'a blog konferansı vermeye gittim, dönücem..." bemzeri şeyler yazıyor olur.
Evet hocam düşününce hani bu hakkı yenen halk çok mu düzgün, çok mu adil? Kesinlikle değil, herşey çarpık. Tüm insan ilişkilerinde bir anormallik, her yapılanda bir kurnazlık var. Fakat hani bunlar bireyin bireyi uyarabileceği ufak ibişlikler. Böyle böyle zeminden başlayarak bir düzelme yoluna gidilebilir tabi ki.
Ancak hani benim kızdığım sünepelik bölümü, ses çıkarmama, kabullenme durumu. Yeri geldimi herkes kurnaz, kerizlenince ses çıkaran yok, ona kızıyorum ben.
Lost'a başla hocam bence bir ara, uyarayım 4.sezon çok kafa karıştırmaya başladı ama.

@babil, evet hocam haklısın bu bir nevi kaçmak. Ancak ben bunu zaten biraz da kendim için yapıyorum. Pasif olma durumu yani benimki, bencilce mi, öyle. Medeniyete yeni beşik kurma fikri biraz uçuk tabi ki.
Rahatsız olduğum şeyleri kaldırıp yerine düzgünlerini koymaya çalışmak yerine, direkt kendimi soyutlamyı planlıyorum. Mevcut olanda değişiklik yapmak değil de, boyutu değiştirmek gibi benimki biraz. Bu arada bir sonraki yazı mim olaraktan geliyor. Madem ki bu konulara girdik devamı da rahatsız olduklarımın listesi(hatırlatman çok iyi oldu, çaktırma:) olarak gelsin. Biraz etik değerlerin dışına çıkarım ama o yazıda, küfür kafir gırla gider. Çok kaydırıyorum ben rahatsız olunca. Blair'in tren macerası da apayrıymış, okumamıştım onu.

@aydan atlayan kedi, yaa kurulamaz mı böyle bir teşkilat. Şimdi mesela bir topluluk olsak, medeniyetin bize bıraktığı birikimimizi bu işe yatırsak, alsak bir orman elimizdekileri birleştirip. Kulübelerimizi kendimiç yapsak, böyle bir primitiv hayat sürsek, olur mu ki acaba. Olur aslında, teşkilatlanmayı güzel sağlamalı. Yapılır he, kuralları baştan koyunca olur. Öyle tatil köyü gibi değil ama tabi. Mafyaya girer gibi, geri dönüşü olmayacak. Altyapıyı oluştursam şansımı denerim.

@batuhan doğu alkaya, bariz olay aynı, örnek muhteşem. Direkt yazdır Çankaya'ya.
Atmışken iki Snickers at hocam ormana, madem Çankaya'ya yazdırıyoruz. :D

Cevval Portakal: dedi ki...

Aaa evet ben de o linkleri nasıl ayrı pencerede açılır hale getiririm onu düşünüyordum. İlgileneyim ben onunla hatırlattığın iyi oldu hocam.
Öyle de abi hani ülke o zaman saltanatın malıydı filan orası tamam da, şimdi böyle oluşu enteresan sanki. Hala saltanatın malı olabilir ülke aslında, ondan şüphem yok değil.

Cevval Portakal: dedi ki...

Cevval sorun analiz ve çözüm servisi: Linklerle ilgili problem ortadan kalkmıştır. Roger that, kıhhğğğhh...

Cansu dedi ki...

bu kadar güzel anlatılabilir,her şey ortada fazla söze gerek yok.

Adsız dedi ki...

Cevvalim,dün gece Apocalypto'yu seyrettikten sonra;senin,benim,bizim,sizin,onların yani hiç kimsenin ormanda pek bir şansı olmadığına karar verdim!

Acımıyorlar abi,kendi çıkarları için başkalarına acımıyorlar.

Ama film çok güzeldi

Adsız dedi ki...

Sana orman değil gezegen vermek lazım abicim. Cillop gibi sistemi kuracaksın sonra o orman sana yetmeyecek bu sefer dünyanın geri kalanı yüklenecek ormanında gitti mis gibi sistem. Tühh!!!

iltiriş dedi ki...

cevval kardeşim bizde olunca o linkler sorun olmuyor yani tıklayıp gidince okuyucumuz lan bidaha neden geri döneyim diyor ama sende durum farklı yani yazının devamını da merak ettiğinden bir ileri bir geri yapamıyor

yani internette mehteran yürüyüşü
biteli yıllar geçmişti de :) ondan demiştim

Deli Profesör dedi ki...

Ah Abidullah ah!Kayserililerin yüz karası!Benim bildiğim Kayserililer kendi 10 kuruşlarını üstüste koyup onu harcardı.Ama bunun gibi yüzsüzler insanların 10 kuruşunu üstüste koyup harcıyor,en lüksten de şaşmazlar.Ne diyelim götür bakalım bi gün boğazında kalır elbet.

kubio dedi ki...

Ahmet Necdet Sezer 1.cumhuriyetin son cumhurbaşkanıdır.Bitti !

Okyanu∫takί rüzgar ~ dedi ki...

geri gelirsen büyük laf etmişssin be cevval =)Bir ara düşümdüm de o kadar birikmiş para ve o parayı alıp giden iki günde ar ur eden insan ben olsam.. Aslında ben carcur etmem faize yatırırım direkt ya da borsada bi naneler yerim =) oyy süper olurdu =)

Ben gelmeyeli cevval senin blog baya bir cosmus valla. Tebrik gönderiyorum ben boynu bükük bloguna geri dönüyoum ( acıtasyonla prim yapmaya calıstığımı varsa onların ağına cok pis vururum.)

Hayatın posası cıkmıs bana blog değil hayatın manası gerek..

pff ..

Adsız dedi ki...

bakın ne buldum:
http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/detay.aspx?categoryID=7&galleryID=1366&picID=16852&dp=1